Siyonist İsrail rejimi, Gazze’deki katliamlarına devam ederken, ateşkes müzakerelerinde gündeme gelen 5 yıllık ateşkes karşılığında tüm Siyonist esirlerin serbest bırakılması teklifini reddetti. Bu karar, Siyonist işgal rejiminin barış değil, yalnızca kan dökme ve sömürü politikaları peşinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Siyonist medya organı KAN’ın ismini açıklamadığı bir yetkiliye dayandırdığı haberde, Tel Aviv yönetiminin uzun vadeli bir ateşkese yanaşmadığı belirtildi. Siyonist yetkili, “Hamas’ın yeniden silahlanmasına, toparlanmasına ve Siyonist işgale karşı direnişini sürdürmesine izin veren bir ateşkesi kabul etme ihtimalimiz yok” diyerek, Filistin halkının meşru savunma hakkını bile gasp etmeye çalıştığını itiraf etti.
Gazze’de tutulan Siyonist esirlerin aileleri ise bu reddin, “hükümetin bir planı olmadığının bir başka kanıtı” olduğunu ifade ederek, Siyonist rejimin kendi vatandaşlarını bile umursamadığını gösterdi. Ancak unutulmamalıdır ki, asıl trajedi, on yıllardır Siyonist hapishanelerde tutulan binlerce Filistinlinin durumudur.
KAN’ın daha önce aktardığına göre, arabulucular, Siyonist ordunun Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın elindeki esirlerin serbest bırakılması karşılığında 5 ila 7 yıllık bir ateşkes ile İsrail zindanlarındaki Filistinli tutsakların salınmasını öngören bir plan sunmuştu. BBC’nin Filistinli bir yetkiliye dayandırdığı haberde de Mısır ve Katar’ın benzer bir ateşkes ve esir takası önerdiği belirtilmişti.
Ancak Siyonist rejim, her zamanki gibi, emperyalist efendilerinin desteğiyle bölgedeki kanlı politikalarını sürdürmekte ısrarcı. Filistin halkının direnişini kırmak ve topraklarını tamamen işgal etmek isteyen Siyonist yönetim, uzun vadeli barışı reddederek savaş suçlarına devam ediyor. Bu süreçte, uluslararası toplumun Siyonist İsrail’e karşı sessizliği ve Batılı güçlerin verdiği destek, emperyalizmin Ortadoğu’daki kirli oyunlarının bir parçası olmaya devam ediyor.
Filistin halkının mücadelesi, yalnızca bir toprak meselesi değil, aynı zamanda emperyalizme ve Siyonist işgale karşı bir varoluş savaşıdır. Direniş, meşru hakkını kullanmaya devam edecek, Siyonist rejimin zulmü ise tarihin çöplüğüne atılacaktır!
