Zürih’in güneşli bahar havası, bugün kentin sokaklarında yankılanan bir öfkenin ve dayanışmanın sesiyle hareketlendi. Yaklaşık 8.000 kişi, giderek derinleşen konut krizine karşı bir araya gelerek uygun fiyatlı barınma hakkı, zorla tahliyelerin durdurulması ve siyasi adımlar atılması talebiyle yürüdü. Renkli pankartların, sloganların ve dayanışma şarkılarının gölgesinde gerçekleşen gösteri, barışçıl ancak kararlı bir mesaj verdi: “Konut spekülasyon değil, insan hakkıdır!”
“Artık Dayanacak Gücümüz Kalmadı”
Wiedikon’da yaşayan bir katılımcı, “Birkaç gün önce tahliye bildirimi aldım. Kira fiyatları o kadar yükseldi ki, benim gibi ortalama gelirli biri için uygun bir ev bulmak neredeyse imkansız” diyerek durumun aciliyetini vurguladı. Başka bir protestocu ise, kentin göbeğinde boş tutulan lüks dairelere dikkat çekti: “Sugus evleri gibi binalar, yatırımcıların kar hırsı yüzünden bomboş duruyor. Oysa bu şehirde her gece nerede uyuyacağını bilemeyen insanlar var.”
Göstericiler arasında, kiraların sürekli artması nedeniyle yakında evsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya olanlar da vardı. Bir grup genç, “Üniversiteyi bitirdik, işe girdik, ama maaşımızın yarısını kiraya veriyoruz. Bu sistem sürdürülebilir değil!” diye haykırdı.
Konut Krizi mi, Sistemsel Çöküş mü?
Son yıllarda Zürih’te emlak piyasasındaki fahiş fiyat artışları, kentin sakinlerini giderek daha fazla zorluyor. Yerel yönetimlerin spekülatif yatırımlara karşı etkisiz kalması, kiralık dairelerin azalması ve lüks projelerin öncelik kazanması, orta ve düşük gelirli kesimi derinden etkiliyor.
Bir konut aktivisti, “Sorun sadece kiraların yüksek olması değil. Temel ihtiyaç olan barınma hakkı, bir avuç insanın kar amacıyla oyuncağı haline geldi” diye konuştu. Gösteride, konut kooperatiflerinin desteklenmesi, kamusal konut stokunun artırılması ve spekülatif boş dairelere ek vergiler getirilmesi gibi talepler öne çıktı.
“Bu Mücadele Bitmeyecek”
Eylemin organizatörlerinden biri, “Bugün burada binlerce insan, sadece kendileri için değil, gelecek nesiller için de mücadele ediyor. Kimse doğduğu mahalleden, komşularından, yaşam alanından kar amacıyla koparılamaz” dedi.
Gösteri, polis tarafından sorunsuz bir şekilde sonlandırıldı, ancak katılımcılar seslerinin duyulacağına dair inançlarını koruyor. “Bu bir başlangıç” diyen bir eylemci, “Eğer politikacılar bizi duymazsa, bir sonraki adım daha büyük olacak” uyarısında bulundu.
Zürih sokaklarından yükselen bu ses, yalnızca bir kentin değil, tüm dünyada benzer sorunlarla boğuşan insanların ortak çığlığı haline geliyor: “Evsizlik kader değil, politikanın tercihidir. Ve biz bu tercihi değiştireceğiz!”













Devrimci Demokrasi / İsviçre