Dünyanın en büyük ikinci bal üreticisi olan Türkiye, sahte bal kriziyle karşı karşıya. Sorunun kesin boyutu belirsizliğini korurken son baskınlarda tonlarca sahte ürünün ortaya çıkarılması, sektörün itibarı ve potansiyel sağlık riskleri konusunda endişelerin artmasına neden oldu.
Yıllık 115.000 ton bal üreten Türkiye bal sektörü, yaklaşık 270 milyon euro değerindeki küresel pazarın komprador bir oyuncusudur. Türkiye balının başlıca ithalatçıları Almanya ve ABD’dir. Ancak endüstri şu anda balın şeker şurubu, glikoz, fruktoz ve diğer yasa dışı bileşenlerle karıştırılmasıyla oluşan yaygın tağşişle boğuşuyor. Polisin son aylarda ele geçirdiği toplam tutar 25 milyon euro değerinde sahte bala ulaştı; bunların arasında Ankara’da 8.150 ton şeker yerine kullanılan madde ve 100.000 sahte bal etiketinin ortaya çıkarıldığı bir baskın da yer alıyor.
Tarım Bakanlığı, çoğu Ankara’da olmak üzere tağşiş yapan 43 üretici tespit etti ve bazılarının ürünlerini büyük süpermarket zincirleri aracılığıyla dağıttığı bildirildi. Sektör liderleri, Türkiye’nin uluslararası itibarının zarar görmesinden korkarak alarm veriyor. Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, yetersiz düzenleme ve yetersiz cezaları dikkati çekerek denetimlerin artırılması ve yaptırımların sıkılaştırılması çağrısında bulundu. Şahin, arıcıların hayal kırıklığını ve sorunu çözme konusunda yetkilerinin olmadığını vurguladı.
Türkiye’deki ekonomik durum da soruna katkıda bulunuyor; sahte balın maliyeti gerçek bala göre çok daha düşük. Bu fiyat farkı, yüksek enflasyonla karşı karşıya kalan tüketiciler için tağşişli ürünü cazip hale getiriyor.
Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisinin 2023 bulguları sorunun daha da altını çiziyor. Analizleri, AB’ye ithal edilen bal örneklerinin %46’sının tağşiş olduğunu, Türkiye’ye ait 15 örnekten 14’ünün sahte olduğunu ortaya çıkardı.
DIŞ HABERLER
