Kurye Hakları Derneği 2024 Moto Kurye Ölümleri Raporu’nu yayımladı. Rapora göre 2024 yılında en az 63 motokurye çalışırken yaşamını yitirdi. Dernek, raporun son hazırlıklarını yaparken dahi ölüm haberleri aldıklarını, son verilerle birlikte 2025’in ilk 20 gününde en az altı motokuryenin yaşamını yitirdiğini ekledi.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Kurye ölümlerini kayıt altına alan herhangi bir resmi istatistik bulunmadığının altını çizen dernek, Kurye Haber ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verileri başta olmak üzere, kuryeler ile ilgili çalışma yürüten sendika, konfederasyon ve derneklerin sosyal medya ve dijital iletişim gruplarının düzenli takip edilmesi, ilgili avukatlardan bilgi alınması, ulusal ve dijital medyanın günlük olarak tarama ve takibinin yapılması yoluyla veri topladıklarını ifade etti.
Performans baskısı ölüm getiriyor
Raporda paket başı ödeme ve hız temelli prim sistemi, düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, eksik ve kalitesiz ekipman, zorlu hava koşullarında çalışmaya zorlanma ve etkisiz denetim mekanizmaları gibi faktörlerin kuryelerin yaşam hakkını etkilediğine dikkat çekildi. Rapor bu sene hayatını kaybeden kuryelerin altısının çocuk olmasına dikkat çekerek devletin çocuk hakları yükümlülüklerine işaret ediyor. Ayrıca 51-64 yaş aralığında da yine altı kuryenin çalışırken öldüğünü tespit ederek kuryeliğin yalnız gençlerin yaptığı bir iş olarak ele alınmasının yanlışlığını ortaya koyuyor.
Çözüm: Düzenleme, denetim, örgütlenme
Derneğin sunduğu çözüm önerileri ise şöyle:
- Motokuryelik mesleği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından “Çok Tehlikeli Meslekler” sınıfına dahil edilmeli, kuryelerin çalışma koşulları denetlenmeli, mesleki yeterlilik ve güvenli sürüş belgesi olmayan kuryeler çalıştırılmamalıdır. Yasal ve insani olmayan 12-14 saat gibi uzun çalışma saatleri, çocuk yaşta işçi çalıştırma, kayıt dışı çalıştırma gibi uygulamaların önüne geçilmesi sağlanmalıdır.
- Yolların ve trafiğin motosiklet sürücülerine uygun hale getirilmesi, motosikletlerin diğer araç sürücüleri tarafından fark edilmesi büyük önem taşımaktadır. Kazalarda ağır yaralanma ve ölümlere neden olan, motorcuların “katil bariyer” diye adlandırdıkları bariyerlerin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve belediyeler tarafından “motorcu dostu bariyerlere” dönüştürülmesi için kapsamlı çalışmaların yapılması, yol bakım, ışıklandırma, uyarıcı levhalar konusundaki denetimlerin sıkılaştırılması gerekmektedir. Fransa, Arjantin, Malezya gibi ülkelerde örnekleri bulunan motosikletliler için özel şeritli yolların, pilot bölgelerde hayata geçirilmesi ve yaygınlaştırılması da kuryelerin güvenliği açısından hayati önem taşımaktadır.
- Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu tarafından hızlı teslimat taahhütlü reklamların yasaklanması, medyada güvenli teslimat vurgusunun öne çıkarılarak kurye ölümleri hakkında farkındalık yaratan haber içeriklerine yer verilmesi ve müşterilerin de hızı değil teslimatın güvenliğini esas alması önem arz etmektedir.
- Şirketler ve işletmelerin, kuryelere insana yaşayabileceği bir ücret vermesi; prim, bonus ve alevli saatler gibi işçi güvenliğini tehlikeye atan yöntemlerden vazgeçmesi gerekmektedir. Sigortasız ve ehliyetsiz kurye çalıştırılmaması; esnaf-kuryelerin iş sözleşmelerinin kuryeleri güvencesizleştiren maddelerden arındırılması önem arz ediyor. Paket başı değil saat başı ücretlendirmenin yapıldığı, işçi sağlığı ve güvenliği sorumluluğunun işverenlerin üstlendiği ve kuryelerin de söz sahibi olduğu şeffaf sözleşmeler kuryeler için hayati görünüyor.
- Motokurye ölümlerine dair davalarda etkin soruşturmaların yapılmaması, Yunus Emre Göçer, Tevfik Kalkan, Sefa Şerif Efe ve daha birçok davada “taksirle ölüme neden olma” maddesine dayanak gösterilerek düşük cezaların verilmesi ve neredeyse hiç tutuklanma olmaması üzerinde durulmalıdır. Samet Özgül, Ata Emre Akman ve Muhammet Çetinkaya gibi silahlı ve bıçaklı saldırılar sonucu hayatlarını kaybeden kurye ölümlerinde takdir indirimleri yerine vicdanları rahatlatacak hukuki düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
- Motokuryeler ile ilgili kurulan federasyon, dernek, sendika, oda ve diğer örgütlenmelerin kurye ölümlerini daha çok gündem etmesine, altında yatan sebepleri araştırarak güvencesiz çalışma koşullarını kamuyla paylaşmasına ve bu ölümlerde sorumluluğu olan kurumlar üzerinde daha çok baskı oluşturmasına büyük ihtiyaç vardır.
- Kuryeleri olumsuz hava koşullarında siparişe çıkmaya zorlayan patronların baskısına karşı, kuryelerin 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 13. maddesiendeki ciddi ve tehlikeli durumlarda “çalışmaktan kaçınma hakkı”nı kullanılabilmesi güvence altına alınmalıdır. Valilikler kötü hava şartlarında idari tedbir kararları almak konusunda meteorolojlk verilen ve sahadaki kurye örgütlenmelerinin taleplerini daha titizlikle değerlendirmelidir.
- Kuryeler, canlarını hiçe sayan güvencesiz çalışma rejimine karşı hayatlarını ve haklarını savunmak, geçinebilmek için çok uzun saatler çalışmalarını gerektiren “piyasa şartları” maskesi altındaki düşük ücretlere itiraz etmeli, işyerindeki baskı ve mobbinglere ortak tutumlar geliştirmeli, sadece bugünlerini değil, geleceklerini de düşünerek daha güvenli ve insanca bir yaşam için örgütlenerek birlik olmalıdırlar.
Kaynak: Sendika.Org