İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bir grup kişinin sabah saatlerinde evlerine düzenlenen operasyonlarla gözaltına alındı. Bunun üzerine Türkiye’deki siyasi gerginlik yeniden alevlendi. İmamoğlu’nun evinin aranmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürülmesi, Vatan Caddesi ve çevresinde geniş çaplı güvenlik önlemlerinin alınmasına neden oldu. Polis bariyerleriyle kapatılan bölgede İBB çalışanları ve çok sayıda kişi toplanarak “Cumhurbaşkanı İmamoğlu”, “Hükümet İstifa” ve “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi.
Bu operasyon, birçok kesim tarafından siyasi bir sindirme girişimi olarak yorumlandı. İmamoğlu’nun gözaltına alınması, kayyum atanmasına zemin hazırlama ya da yerel yönetimler üzerinde baskı kurma amacı taşıyan bir adım olarak görülüyor. Özellikle muhalif çevreler, bu tür operasyonların demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlamaya yönelik bir stratejinin parçası olduğunu savunuyor. Toplumda, siyasi iktidarın muhalif sesleri bastırmak için yargıyı araçsallaştırdığına dair endişeler artarken, bu gelişmeler Türkiye’nin siyasi geleceği açısından ciddi soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
