Sokak hayvanlarının “uyutulmasını” içeren 7527 sayılı yasa, hayvan hakları savunucuları tarafından ülke genelinde eş zamanlı eylemlerle protesto edildi. Anayasa Mahkemesine (AYM) seslenen hayvan hakları savunucuları “Yaşamdan ve yaşatmaktan yana ol ve bir an evvel bu kan kokan yasayı iptal et” çağrısı yaptı
İstanbul’daki eylemin adresi, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önüydü. Hayvan hakları savunucuları, “AYM yasayı iptal et, katliamı durdur” yazılı pankart açarak “AYM yasayı hemen iptal et”, “Susma haykır, katliama hayır”, “Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” sloganları attı.
İstanbul Barosu da eyleme yönetim kurulu üyeleriyle katılarak destek verdi. Basın açıklamasını okuyan avukat Harun Erdil, yasanın anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu vurguladı.
“BU YASA HUKUKA VE VİCDANA AYKIRI”
Erdil, yasanın anayasada güvence altına alınan hukuk devleti ilkesi ile çeliştiğini ve hayvanların yaşam hakkını ihlal ettiğini belirterek şunları söyledi: “2 Ağustos 2024’te yürürlüğe giren bu yasa, sokak hayvanlarını ötanazi yoluyla öldürmeyi ve onları ömür boyu bakımevlerine hapsetmeyi yasal hale getirmiştir. Ancak bu düzenleme, hayvan haklarını, çevre hakkını ve uluslararası sözleşmeleri ihlal etmektedir. Anayasa Mahkemesi, hukukun ve vicdanın gereğini yerine getirerek bu yasayı derhal iptal etmelidir.”
Yasanın toplumsal huzuru bozacağını ve keyfi uygulamalara yol açacağını vurgulayan Erdil, “Yasaya dayandırılarak son dönemde birçok vahşi hayvan katliamı yaşandı. Ankara Polatlı’da bir kişi, yavru bir köpeği dirgenle öldürürken ‘Devlet yasa çıkardı, köpekleri öldürmek için’ diyerek bu kanundan cesaret aldığını itiraf etti. Hayvanlar tüfekle, kürekle, zehirlenerek, boğularak öldürülüyor. Yasayla birlikte sokaktan alınan hayvanlar geri bırakılamadığı için kapasitesi dolu olan bakımevlerinde açlıktan ve hastalıktan ölüme terk ediliyor” diye konuştu.
“YASA SOKAK HAYVANLARINI ÖLDÜRMEK DIŞINDA ÇÖZÜM İÇERMİYOR”
Bilimsel ve etik çözümün “Kısırlaştır-Aşılat-Yerinde Yaşat” yöntemi olduğunu savunduklarını, devletin yıllardır bu yöntemi hayata geçirmediğini ifade eden Erdil; “Yasa, sokak hayvanlarını öldürmek dışında hiçbir çözüm içermiyor. Kısırlaştırma için alınan köpekler geri bırakılamadığı için popülasyonun kontrolsüz bir şekilde artması kaçınılmaz. Belediyelerin bakımevi kurma süreci tamamlanana kadar, sokakta yaşayan hayvanlar için yasal güvenceler kaldırılıyor ve bu süreç tamamen kaosa sürükleniyor” dedi.
“HAYVANLARIN KAYBEDECEK TEK BİR SANİYE YOK”
Yaşanan bu süreçte hayvanların kaybedecek tek bir saniyesi olmadığına dile getiren Erdil, “Hayvanları Koruma kanunu denilmesine rağmen; kanunun adına, amacına, koruduğu değer ve menfaatlere açıkça aykırı olan bu yasa derhal iptal edilmeli ve Anayasa Mahkemesi hukukun ve vicdanın gereğini yerine getirerek yaşanan katliamlara bir an evvel dur demelidir. Mahkemenizin daha önce ifade ettiği üzere; Hayvanlar varlıkları itibarıyla sağlıklı ve dengeli bir çevrenin unsurlarındandır. Yıllardır hayvanların korunması için gönüllü olarak mücadele eden yerel hayvan koruma görevlisi olan insanların engellenmesi de sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını açıkça ihlal etmektedir” ifadelerini kullandı..
“AŞILA, KISIRLAŞTIR, YERİNDE YAŞAT”
“Yapılan değişiklikle hayvanların üretim, satış ve ticareti yasaklanmamış ve değişiklik öncesi kanunun yetersiz kaldığı ifade edilmiştir” diyerek sözlerine devam eden Erdil, “Bir kanunun yetersiz olduğunu söyleyebilmek için hiç şüphesiz öncelikle o kanunun uygulanmış olması gerekmektedir. Eğer hem hayvanlar hem de insanlar için doğru olanı yapmak istiyorsanız hayvanların aşılanıp,kısırlaştırılıp yerinde yaşatılmasını öngören Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. Maddesine geri dönülmesi ve bu sefer bu maddenin uygulanması gerekmektedir” diye belirtti.
“YAŞAMDAN YANA OL”
Erdil son olarak şunları söyledi: “Bizler yaşamdan ve yaşatmaktan asla vazgeçmeyeceğimizi, her yaşamı tek tek savunacağımızı, hiçbir hayvanı toplama kamplarına ve ölüme terk etmeyeceğimizi buradan bir kere daha haykırıyoruz. Anayasa Mahkemesi’ni de yaşamdan ve yaşatmaktan yana olmaya ve bir an evvel bu kan kokan yasayı iptal etmeye davet ediyoruz. Hak ve özgürlükleri yok sayılarak katledilen tüm hayvanları saygıyla anıyor; yapılan ve yapılacak olan katliamların ve topluma yayılan şiddetin sorumluluğunun bu kanun iptal edilmediği sürece hepimizin üzerinde olacağını tarihe not düşüyoruz.”
