Suriye’de Alevilere, Kürtlere, Dürzilere, Hristiyanlara ve diğer azınlıklara yönelik devam eden sistematik şiddet ve katliamlar, uluslararası toplumun sessizliği ve çifte standartları karşısında Fransa’nın Strasbourg kentinde büyük bir protestoya neden oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, Suriye’deki insanlık dramını protesto ederek, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) çağrısıyla 4 Ocak günü Avrupa Parlamentosu önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirildi.
Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF), Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) ye bağlı güney bölgesi dernekleri ve demokratik kurumların destek verdiği eyleme yüzlerce kişi katıldı.
Son Üç Ayda 7 Bin Alevi Katledildi
Eylemde yapılan basın açıklamasında, Suriye’de son üç ayda en az 7 bin Alevi’nin işkenceyle katledildiği, 40 binden fazla kişinin keyfi olarak tutuklandığı ve kadınların kaçırılarak tecavüze maruz kaldığı vurgulandı. Köylerin yakıldığı, ibadet yerlerinin tahrip edildiği bu sürecin “planlı bir soykırım” olduğu ifade edildi. Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) gibi cihatçı grupların 6 Mart’ta Alevilere karşı cihat ilan ettiği hatırlatılırken, bu grupların uluslararası arenada “istikrar gücü” olarak sunulmasına rağmen Alevileri “yok edilmesi gereken bir sorun” olarak gördüğü belirtildi.
Türkiye’nin HTŞ’ye Desteği Kınandı
Eylemde, Türkiye’nin HTŞ’ye verdiği destek de sert bir dille kınandı. Türk Dışişleri Bakanı ve MİT Başkanı’nın HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani ile yaptığı görüşmeler, Alevi toplumunda büyük bir tepkiye neden oldu. Türkiye’nin bu politikasının Suriye’deki şiddeti körüklediği ve uluslararası hukuku ihlal ettiği belirtildi. Protestocular, Türkiye’nin HTŞ’ye sağladığı siyasi, askeri ve finansal desteğin derhal sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Uluslararası Topluma Acil Çağrı
Protestocular, uluslararası topluma ve kurumlara şu taleplerle seslendi:
- HTŞ’nin terör örgütü olarak tanınması,
- Suriye’deki azınlıkların yaşadığı bölgelerin uluslararası koruma altına alınması,
- Bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulması,
- Suçluların Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması,
- HTŞ’ye sağlanan finansal, askeri ve siyasi desteğin sona erdirilmesi.
“Sessizlik Suça Ortaklıktır”
Açıklamada, “Bu soykırımı görmezden gelmek, ona ortak olmaktır” denilerek, uluslararası toplumun insanlık suçlarına karşı sessiz kalmaması gerektiği vurgulandı. “Uluslararası toplumun görevi katillerle müzakere etmek değil, onları yargı önüne çıkarmaktır” ifadeleriyle, dünya kamuoyu Suriye’deki insanlık suçlarına karşı harekete geçmeye çağrıldı. Protestocular, uluslararası toplumun Suriye’deki krize karşı daha etkili ve adil bir tutum sergilemesi gerektiğini belirtti.
AİHM’e Dosya Teslim Edildi
Eylemin ardından, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığına sunulan dosya, AABK Diplomasi Merkezi tarafından AİHM yetkililerine teslim edildi. Dosyada, Suriye’de Alevilere yönelik işlenen suçların belgeleri ve uluslararası hukuk çerçevesinde yapılması gerekenler detaylı bir şekilde anlatıldı. AABK yetkilileri, dosyanın uluslararası toplumun dikkatini çekmesini ve acil adımlar atılmasını umduklarını ifade etti.
Suriye’deki İnsanlık Dramı ve Küresel Sorumluluk
Suriye’deki iç savaşın başlamasından bu yana, özellikle Alevi toplumu başta olmak üzere birçok azınlık grubu, sistematik şiddet, katliam ve insan hakları ihlallerine maruz kalıyor. Uluslararası toplumun bu insanlık dramına karşı sessiz kalması ve çifte standart uygulaması, protestocular tarafından büyük bir eleştiri konusu oldu. Eylemde, Suriye’deki krizin sadece bölgesel bir sorun olmadığı, insanlığa karşı işlenen suçların küresel bir sorumluluk gerektirdiği vurgulandı.