Siyonist İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’nin güneyindeki işgalin kalıcı olacağı yönünde açıklamalarda bulundu. Bu açıklama, Siyonist rejimin bölgedeki emperyalist ve sömürgeci politikalarının yeni bir aşamasını temsil ediyor. Netanyahu, askeri bir törende yaptığı konuşmada, Şam’ın güneyinin “tamamen askerden arındırılmasını” talep ettiğini belirterek Siyonist İsrail’in Gazze ve Güney Lübnan’daki işgallerini meşrulaştırmak için kullandığı aynı argümanları tekrarladı.
Netanyahu, “HTŞ örgütünden ya da yeni Suriye ordusundan güçlerin Şam’ın güneyindeki bölgeye girmesine izin vermeyeceğiz” diyerek, Siyonist İsrail’in bölgedeki askeri varlığını sürdürme niyetini açıkça ortaya koydu. Bu ifadeler, Siyonist rejimin Suriye’nin egemenliğini hiçe sayan ve uluslararası hukuku açıkça ihlal eden saldırgan politikalarının bir yansımasıdır.
Golan Tepeleri: İşgal ve Direniş
Siyonist İsrail, 1967’den bu yana Suriye’ye ait olan Golan Tepeleri’ni yasa dışı bir şekilde işgal etmiş durumda. Bu işgal, Birleşmiş Milletler’in 1974 yılında imzalanan anlaşmasını açıkça ihlal ediyor. Netanyahu, Golan Tepeleri’nde ve Suriye’nin güneybatısındaki diğer bölgelerde yaşayan Dürzi toplumuna yönelik herhangi bir tehdidi kabul etmeyeceğini söyleyerek, işgali meşrulaştırmaya çalışıyor. Ancak bu söylem, Siyonist İsrail’in bölgedeki gerçek niyetini gizlemeye yönelik bir propaganda aracıdır.
Dürziler, bölgedeki dini bir azınlık olarak Suriye’nin güneybatısında ve işgal altındaki Golan Tepeleri’nde yaşıyor. Birçok Dürzi, Siyonist İsrail’in Suriye’nin güneyine doğru genişlemesine karşı çıkmış ve İsrail vatandaşlığına geçmeyi reddederek, işgale karşı direnişlerini sürdürüyor. Bu direniş, halkların emperyalizme ve Siyonist işgale karşı mücadelesinin somut bir örneğidir.
Siyonist İsrail’in Bölgesel Genişlemesi
Siyonist İsrail, Esad rejiminin zayıflamasını fırsat bilerek, Golan Tepeleri ile Suriye’nin güneyi arasındaki tampon bölgeye doğru işgalini genişletti. Bu hamle, Siyonist rejimin bölgedeki emperyalist hedeflerini açıkça ortaya koyuyor. Siyonist İsrail’in Suriye’nin güneyindeki işgali, yalnızca Suriye halkının egemenliğine değil, aynı zamanda bölgedeki tüm halkların kendi kaderini tayin hakkına da bir saldırıdır.
Siyonist İsrail’in bu saldırgan politikaları, emperyalizmin Ortadoğu’daki yeni bir tezahürüdür. Bölgedeki halklar, Siyonist işgale ve emperyalizme karşı mücadelelerini sürdürürken, uluslararası toplumun da bu saldırganlığı kınaması ve Suriye’nin egemenliğini desteklemesi gerekiyor. Halkların kurtuluşu, ancak emperyalizme ve Siyonist işgale karşı verilen mücadeleyle mümkün olacaktır.
