BTK’nin Sinsi Hamlesi: Sanal Medyaya Tam Sansür Yetkisi!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), “milli güvenlik” bahanesiyle sanal medyayı tamamen kontrol altına almak için yeni bir yönetmelik taslağını devreye sokuyor. Bu karanlık düzenleme, ifade özgürlüğünü tamamen budamayı ve dijital iletişimi devlet baskısı altına almayı hedefliyor.

Sosyal Medya Şirketlerine “Ya Boyun Eğ Ya da Engellen” Ultimatomu

Yeni yönetmelik, Facebook, X (Twitter), WhatsApp, YouTube gibi platformlara Türkiye’de şirket kurma zorunluluğu getiriyor. BTK’nin keyfi yetkilendirme sürecine tabi olacak şirketler, aksi halde ağır cezalarla karşılaşacak.

  • 1 Ocak 2026’dan itibaren bu platformların Türkiye’de anonim veya limited şirket kurması zorunlu hale gelecek.
  • BTK’nin onay vermediği hiçbir platform erişime açılmayacak.
  • Uymayanlara 1 ila 30 milyon TL arasında ceza kesilecek, bant genişliği %95 daraltılacak, sonrasında tamamen erişim engellenecek!

“Milli Güvenlik” Maskesi Altında Totaliter Kontrol

Yönetmeliğin en tehlikeli maddesi, BTK’ye “milli güvenlik, kamu düzeni” gibi muğlak gerekçelerle herhangi bir siteyi veya uygulamayı anında yasaklama yetkisi veriyor. Bu, devletin interneti tamamen sansürleme yetkisini ele geçirmesi anlamına geliyor.

  • Hangi içeriğin “tehlikeli” olduğuna BTK karar verecek.
  • Muhalif sesler, eleştirel haberler, politik görüşler kolayca hedef alınabilecek.
  • Şeffaflık ve hukuk devleti ilkeleri tamamen rafa kalkıyor!

Karanlık Yönetmeliğin Diğer Baskıcı Maddeleri

  • Tüketici hakları, rekabet, kişisel veriler gibi konular bahane edilerek platformlara ek yükümlülükler getirilecek.
  • BTK’ye sınırsız denetim yetkisi verilerek şirketlerin iç işleyişine müdahale edilebilecek.
  • Üç yıla kadar yetkilendirme verilmeme cezası gibi ağır yaptırımlarla platformlar sindirilmeye çalışılacak.

Sonuç: Dijital Diktatörlük Kapıda!

Bu yönetmelik, devletin interneti tamamen kontrol etme arzusunun bir göstergesi. “Güvenlik” naraları altında sansür mekanizması kuruluyor, eleştiri ve özgür iletişim yok ediliyor.

Sanal medya şirketleri ya devletin baskıcı politikalarına boyun eğecek ya da Türkiye’de tamamen yasaklanacak. Bu, dijital özgürlüklerin sonu, devlet kontrolünde bir internet düzeninin başlangıcı demek.

Sessiz kalmak, bu karanlık düzenlemeye razı olmak anlamına gelir!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.